-
1 pek yürekli
бессерде́чный; жестокосе́рдный -
2 pek
1.1) твёрдый, кре́пкий; си́льный2) жёсткий, суро́вый; жесто́кий, немилосе́рдныйpek yürekli — жесто́кий; немилосе́рдный
2.1) весьма́, о́чень, си́льно, кре́пкоpek az — о́чень ма́ло, ничто́жно ма́ло, чуть-чуть
pek güzel — о́чень краси́вый
pek pek — са́мое бо́льшее, максима́льно; в кра́йнем слу́чае
pek söylemek — ре́зко говори́ть
pek şeker — о́чень сла́дкий
pek vurmak — си́льно уда́рить
pek yoruldum — я о́чень уста́л
2) бы́стро◊
pek basmak — ступа́ть твёрдо, уве́ренно◊
pek başlı, başı pek — упря́мый, упо́рный◊
pek canlı — сто́йкий; живу́чий◊
pek gözlü — неустраши́мый, хра́брый; удало́й◊
pek yüzlü — а) прямо́й, нецеремо́нный; беззасте́нчивый; б) толстоко́жий, чёрствый
См. также в других словарях:
pek yürekli — sf. Acıması olmayan, yüreksiz, merhametsiz (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
yürekli — sf. Tehlikeyi korkusuzca karşılayan, hiçbir şeyden korkusu olmayan, gözü pek, babayiğit, koçak, cesaretli, cesur, cüretkâr Fakat onlar da aralarında hiçbir delikanlıyı ona eş olabilecek kadar yürekli bulmuyorlardı. H. E. Adıvar Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pek — sf. 1) Sert, katı 2) Sağlam, dayanıklı İnsan gülden nazik, taştan pektir. H. R. Gürpınar 3) zf. Gereken, beklenen veya alışılmış olandan çok Pek beğendikleri ve pek sevdikleri hâlde aldatırlar. H. C. Yalçın 4) zf., hlk. Hızlı olarak Pek gittiği… … Çağatay Osmanlı Sözlük
pek gözlü — sf. Yılmaz, yürekli, gözü pek (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
gözü pek — sf. 1) Korkusuz (kimse) 2) Yürekli (kimse) Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller gözü pek olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
mangal yürekli — sf. Korkusuz, gereğinden fazla cesur, gözünü daldan budaktan esirgemeyen, gözü pek … Çağatay Osmanlı Sözlük
yüreği pek — sf. 1) Yüreği katı (kimse) 2) Yürekli (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
bıçkın — is., argo 1) Külhanbeyi, kabadayı Ulan, onlar bey, sen bıçkın. H. R. Gürpınar 2) sf. Korkusuz, gözü pek, yürekli, cesur Sekiz tane bıçkın, sekiz tane ayağı filarlı pınar başı çocuğuna kim laf dinletebilir ki... S. F. Abasıyanık … Çağatay Osmanlı Sözlük
kür — yiğit, sarsılmaz, pek yürekli, kabadayı I, 324, 325 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yürek — is., ği, anat. 1) Kalp 2) Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül Fazıla Hanım ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu. S. F. Abasıyanık 3) Kupa (I) 4) mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret Bu iş yürek ister. 5)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
korkusuz — sf. 1) Korkusu olmayan, yürekli, gözü pek, pervasız 2) Korku vermeyen, tehlikesiz … Çağatay Osmanlı Sözlük